Görülme Sıklığı

Zihinsel engelliliğin toplumda ne kadar sıklıkta bulunduğunu ve de her yıl topluma ne kadar zihinsel engelli kişinin katıldığını hesaplamak son derece zordur. Çünkü, hafif dereceli zihinsel engelliliğinin tanısı çok zordur, bu genellikle kötü okul performansına dayanır. Bu nedenle hafif zihinsel engelliliğinin sıklığı yerleşim yerleri ve sosyal sınıflar arasında belirgin farklılıklar gösterir, doğal olarak da, mevcut olana göre ancak az sayıdaki olgu tanımlanarak belirlenebilir.

Zihinsel engelliliğinin toplum içindeki sıklığının belirlenmesinde bir diğer sorun da, her geçen gün yeni olgu gruplarının tanımlanarak ekleniyor olmasıdır. 

Örneğin; Prader – Willi sendromu 1956’da, Rett sendromu 1966’da ve perinatal sitomegalovirus infeksiyonu 1970’lerde tanımlanmıştır.

Toplumda tüm özürlülerin onda birini zihinsel engellilerin oluşturduğu kabul edilmektedir. Yapılan araştırmalar toplumun (saptanabildiği kadarıyla) %1’inin, hafif olgularla beraber en az %3’ünün zihinsel engelli olduğunu göstermektedir. Tüm dünya üzerinde, ‘orta ve hafif dereceli zihinsel engelliler’in alınması kaydıyla, en az elli milyon zihinsel engelli insan olduğu kabul edilmektedir ve 2025 yılına kadar bu engellilerin dörtte üçünün gelişmekte olan ülkelerde bulunacağı tahmin edilmektedir. Çünkü gelişmekte olan ülkelerde nüfus artışı hızlıdır; öte yandan, eskiden erken yaşta ölen bu çocukların artık ihtiyaçları olan hizmetlerin verilmeye başlamasıyla da yaşam süreleri uzatılacak ve sonuçta sayı artacaktır.

Yukarıda zihinsel engelliliğinin toplumdaki sıklığını belirlemede kullanılan teorik çan eğrisi hesaplamalarının aslında adaptive davranış becerilerin sıklığını ölçmekte çokta başarılı olmadığını bildiren çalışmalar da vardır. Baroff 1991 yılında toplumun %0.9’unun zihinsel özürlü olduğunu bildirirken, McLaren ve Bryson birçok epidemiyolojik çalışmanın sonucuna dayanarak tüm toplum tarandığında %1.25’inin zihinsel engelli olduğunu savunmuşlardır.

Zihin engelliliğinin sıklığını ölçmek için kullanılan veri kaynağı okul kayıtları olduğunda ve özel eğitim hizmetlerinin planlanması için gereken hesaplamalarda ise hızlar gelişme gerilikleri, öğrenme zorlukları, otizm ve/veya zihinsel engelliliği kapsadığında %2.5’e kadar ulaşmaktadır. Zihin engelli bireylerin %89’unun hafif, %7’sinin orta ve %4’ünün de ağır düzeyde oldukları kabul edilmektedir.

Ülkemizde zihinsel engelli bireylerin sıklığını tam olarak bildiren veriler bulunmamaktadır. Ancak genel bir hesaplama ile, eğer toplumumuz için % l ve % 3 oranları geçerliyse – ki bu rakamın alt sınır olarak geçerli olmaması için hiç bir neden yoktur – yetmiş milyon nüfus için zihinsel engelli kişi sayısı 700 000; hafif ve bir kısım orta derecedeki (tanımlanma güçlüğü fazla olanlar) olgularla birlikte bu sayı en az 1 450 000 civarında olmalıdır.